(Rabbim göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimdeki düğümü çöz ki dediğimi anlasınlar. Taha 27,28)

Bürokratik mutlakıyet ve bürokratik oligarşi ,demokratik devletlerde atanmışların seçilmişlere tahakkümü sonucu oluşan bürokratların ne olursa olsun söz sahibi olduğu sözde demokratik sistemdir. Bu durumda devletin denetimi ve yönetimi milletten çıkarak atanmışların bulunduğu üst kurallara ve kurumlara geçer. (Vikipedi)

Aynı şekilde bir devletin işleyişini sağlayan bürokrasi dediğimiz yapı insanların yararını değil de kendi amaçlarını öncelikli tutmaları oligarşik bir yapı ortaya çıkarmıştır. Bunun adı da bürokratik oligarşidir. Oligarşik yapının yaptığı her türlü olumsuz iş kurumsal barışı huzuru gibi toplumsal barışa da zarar vermektedir.

Bürokratik oligarşi nasıl çalışır?

Önce bürokrasi yoluyla siyasi iradeyi hizaya sokmak ister. Uzun süre bürokrasi, siyasetçi, bilek güreşi devam eder eğer siyasetçi çok güçlü ise rakip çıkıp da yenileceğini anlarsa bu kez rakibinin emrine girerek ondan gözüküyor. İşte bu tuzak demokratik oligarşiyi önünde diz çökmüş vaziyette gören siyasi iradenin aklını başından alır sonuçta bürokrasi oligarşi kazanır.

27 Mayıs 1960 yılından beri adeta bir bürokrasi oligarşi cumhuriyeti vardı. Ülke kalkınmasına değil korumacılığın hedefleyen bir yol çizen askeri sivil elit o günden beri siyaset kurumuna imar faaliyetlerinin alanına hapsedip siyaseti belirlerdi.

Türkiye'de sandığın ciddi bir karşılığı yoktu asil olan askerin desteğiyle ülkenin asıl iktidarı bürokratik sınıf idi. Ülkenin kalkınmasının önünde en büyük engel bürokratik elitin menfaatine hayırlı bir şey olacaksa öncelikle askeriyle, yargısıyla onun önünde bunlar dururlardı. Parti kapatmalarına onlar icazet verirlerdi.(Bunlar beşli çete) İktidarı iktidardan etmek için eylemler yapıyorlardı. İnanç gereği örtülen başörtüsü yasağı bunların eseri milletin devletin ne kadar yararına varsa yasakları bu mutlu azından çıkarırdı. Eğer bu bürokratik oligarşi olmasaydı ülkemiz 1945'te kendi uçağını yapardı, 1961'de kendi arabasını yapardı. Şimdi bizimde Almanlar gibi 10 tane otomobil markamız vardı. Almanlar ikinci Dünya Savaşı'nda mağlup oldular. Almanya'da neredeyse erkek kalmadı ama Almanya ekonomik kalkınmayı göç yoluyla ülkelerden işçi getirerek fabrikalar kurarak çözdü. Şu anda Almanya dünyada ekonomik güç olarak 3. sıradadır. Eğer ülkemizde bürokratik oligarşi olmasaydı emin olun şu anda ülkemiz dünya üçüncü büyük ekonomik güçlerden biri olurdu.

15 temmuz 2016 hain fetö darbesi ile bürokratik oligarşinin gücü kırıldı. AK Parti o güne kadar iktidarda idi ama muktedir değildi. Bürokratik oligarşi milletini, devletini hiç sevmezler ama bunlardan daha vatansever yoktur. İhtilal yaparlar Amerika; 'Bizim çocuklar yaptı' der. 28 Şubat çevik bir ihtilal yapar İsrail'in menfaatini korumak için diğer taraftan ülke ekonomik olarak feda edilir. Amerikan tarafından devlete Kemal Devriş kayyum olarak atanır.

Bürokratik oligarşi şu anda Kemal Kılıçdaroğlu tarafından hortlatılmak istenmektedir. Devletin memurunun tehdit etmekle sivil itaatsizlik ve devleti kilitlenmeyi düşünüyor. Bu da bürokratik oligarşiye yol açıyor. Vesayet rejimini geri getirmek istiyor. Bürokratik oligarşinin vatandaşa ve ülkemize maliyeti yüksektir. Zamanı boşa harcar, kaynak israf eder eski ve hantal bir sistemdir. Bürokratik oligarşinin merkez bürokrasisidir. Anten bürokratik anlayışı siyaseti kuşattığı sağlıksız yapılar hizmet üretemez.

Son söz; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "eğer iktidarlar güçlü olmasa bürokratik oligarşi iktidar olma gayreti içine girer ve ülkede her şey adeta durur ondan sonra siz o sıçramayı gelişmeyi bekleyemezsiniz bütün bakanlıklarda işler durur. O ona bir ara satar o da bir başkasına futbolda olduğu gibi orta sahada top çevirirler"

Velhasıl bürokratik devletten demokratik devlette dönüşmek zorundayız. Bürokratik oligarşiyi aşmanın tek yolu katılımcı ,özgürlükçü, çoğulcu demokratik yönetim ve yönetimi kuvvetler ayrılığı ile denge ve denetim mekanizması ile güçlendirmektir.