1xbetm.info hipas.info wiibet.com mariobet giriş restbetcdn.com
Bugun...


Klinik Psikolog Erol Akdağ

facebook-paylas
Emdr terapisi ile acı veren anılardan kurtulabilirsiniz
Tarih: 12-10-2021 00:14:00 Güncelleme: 13-10-2021 11:20:00


 

EMDR; Göz hareketleriyle sistematik duyarsızlaştırma ve yeniden işlemleme  olarak tercüme edilmektedir. EMDR, 1987 yılında Shapiro tarafından bulunmuş ve geliştirilmiş bir terapi tekniğidir.  İlk yıllarda, ani şekilde gelişen ve tek bir  olaydan (kaza, tecavüz, deprem, işkence v.b) kaynaklanan travma ve sonrasında gelişen travma sonrası stres bozukluğu vakalarında  uygulanmış,  daha sonraki yıllarda uygulama ve etkinlik alanları artmıştır.  EMDR komplex travmalar başta olmak üzere, kaygı bozukluklarında, (Fobiler, panik atak v.b)  kişilik bozukluklarında, duygudurum bozukluklarında, cinsel işlev bozukluklarında , bağımlılıklarda, yeme bozukluklarında, ağrı tedavisi, (migren, fibromiyalji) öfke kontrolü, obsesif kompülsif (okb)  gibi alanlarda da kullanılmaktadır.

Emdr hafızayı silmiyor, olayı unutman mümkün değil.  Hipnozda dahil hiçbir terapi tekniği olumsuz anıyı, silmez.  Sadece oradaki duyguyu boşaltır veya oradaki düşüncenin bilişsel değişimini yapar ve danışanlar rahatlarlar. Danışanlar emdr terapisinden sonra şunu derler ; tamam o anıyı, o acıyı yaşadım hatırlıyorum ama artık beni rahatsız etmiyor.

Danışanlar  çoğunlukla  terapiye şu şikayet(ler) le  gelirler  ve  bunlardan  kurtulmak istediklerini söylerler. Hocam kurtar beni bunlardan derler. Nedir onlar? 1. Her gün onu (ayrıldığı eşini, sevgilisini) 1000 kez düşünüyorum, hiç aklımdan çıkmıyor.  Artık onu düşünmek istemiyorum. 2. Kayınvalidem, eşim   bana  şöyle şöyle  demişti o sesi yok etmek istiyorum, unutmak istiyorum  ama yapamıyorum. 3. Her hastanenin (mezarlığın)  önünden geçtiğimde babam (annem) aklıma geliyor. Hastanenin (mezarlığın)  önünden geçmekte zorlanıyorum. 4. Ne zaman ufak bir sallantı olsa 99 depremini hatırlıyorum çok korkuyorum. 5. Tabutu benim için açmışlardı tamamen yanmıştı onu düşündüğüm her an o kokuyu duyuyorum. Bundan kurtulmak istiyorum. 6. Trafikte giderken arkamdaki araba, bana yaklaştığında elim ayağım birbirine karışıyor geçen sene yaptığım kaza aklıma geliyor sanki araba bana tekrar çarpacakmış gibi korkuyorum. 7.  On yıl önce gözümün önünde adamı bıçaklayarak öldürmüşlerdi,  ne zaman karanlık olsa  ya da olay mahallinden geçsem  aynı görüntüyü görüyorum adamın bağırmasını, o kanları unutamıyorum. On yıl önceydi ama sanki daha yeni olmuş gibi tazeliğini koruyor. 8. Adliyede  Babamın katilinin serbest  bırakılması anındaki pişkin  pişkin sırıtmasını unutamıyorum. O sırıtması beni delirtiyor. 9. Uykumdan korku içinde çığlık atarak uyanıyorum ama rüyamda ne gördüğümü hatırlamıyorum. Ya da ben rüyamda kaçıyordum beni öldürmeye geliyorlardı aynı rüyayı uzun zamandır görüyorum. Kan ter içinde uyanıyorum. Rüyamda beni canavar kovalıyordu çok korktum der bazen çocuklar, kendisini kovalayan canavar karabasanının altından cinsel taciz vakası çıkabilmektedir. Canavar onu kovalayan tacizcidir. 10. Ağlayarak uyanıyorum, boğuluyorum, nefes alamıyorum. Sıçrayarak uyanıyorum. Eşim (arkadaşım, annem, babam) bu aralar beni sık sık uyandırmak zorunda kalıyor. 11. Her şeye aşırı tepki veriyorum. Kendimi sakinleştiremiyorum. Her şey beni sıkıyor. 12. Uyku kalitesinin bozulması şikayetiyle gelebiliyorlar. Uykuya dalamama, kısa süreli bir uykudan sonra uyanıp tekrar uyuyamama. Hocam her gece en az dört kez bazen daha fazla uyanıyorum. Beni bundan kurtar. 13. Gece ikide karşı daireye hırsız girmişti. Her gece saat ikide uyanıyorum. Bazen saat iki de sanki sesler duyar gibi oluyorum. 14. Danışanlar bazen Suçluluk duygularıyla gelirler. Ölümünden kendisini sorumlu tutmaya bağlı olarak.  Rüyamda onu görüyorum yaşıyordu. Sonra uyanıyorum ve öldüğünü fark ediyorum.  Hocam hangisi kabus söyler misin? Uykuda ve ümitsiz olmam mı, yoksa uyanık olmam ve elimden hiçbir şey gelmemesi mi? Kafayı yiyecem beni bu duygudan kurtar. 15. Her ses beni sinirlendiriyor. Evdekilerin yemek yemesi, yürürken ses çıkartmaları, sakız çiğnemeleri her sesten rahatsızlık duyuyorum. 16. Yürürken sürekli arkama bakıyorum sanki biri(leri)si bana zarar verecek diye korkuyorum. Kendimi güvende hissetmiyorum.  Eve her girdiğimde yatak altlarına, dolaplara bakıyorum birisi var mı diye. Sanki biri(leri) si yeniden eve girecekmiş gibi hissediyorum. 17. Obsesif kompülsif rahatsızlıklarla gelirler.  18. Panik atak şikayetleriyle gelirler.  19. Fobilerle (korkularla)  ve anksiyete (kaygı) şikayetleriyle gelirler. (örümcek, uçağa binememe, asansöre binememe,  toplum içinde konuşamamak, sınav kaygısı, tik, alt ıslatma, kekemelik,  kapalı alanlarda sorun yaşama korkularıyla, kaygılarıyla  gelirler.)  20. Öfke kontrol sorunuyla terapiye  gelirler. İnsanlar üzerime çok geliyorlar, çok darlanıyorum , kendime ve insanlara zarar veriyorum derler. İnsanlar benden kaçıyorlar, iş yerinde, okulda, evde herkes değiştiğimi söylüyor. Daha öfkeli davranıyorum. Eski öfkemi kontrol altına almak istiyorum derler. 21. Odaklanma, dikkat sorunlarıyla terapiye gelirler. Randevularımı kaçırıyorum, önemli günleri (yaş günü, doğum günü v.s) unutuyorum ve etrafımdaki kişilerle sorun yaşıyorum derler.  Derste öğretmenimi dinleyemiyorum, derler. Çocuklarda dikkat dağınıklığı hiperaktivite şeklinde görülebiliyor.( Bu sorun yaşayan çocuklarda özellikle travma geçmişi var mı mutlaka araştırılmalıdır.) bir dakika sonra ne söyleyeceğimi hatta konuşurken bile ne anlattığımı ne anlatacağımı çoğu kez unutuyorum.  Birisiyle konuşurken onu duyuyorum ama ne anlattığını çoğu kere kaçırıyorum beynimde aynı anda sanki 40 şey düşünüyorum.  Dinliyorum ama sanki beynim kayıt almıyor. Sesini duyuyorum ama dinle(ye) miyorum. Defalarca okuyorum ama kafama girmiyor.   22. Karar vermekte çok ciddi sorun yaşıyorum diye terapiye gelirler. Sıradan aktiviteyi başlatmakta sorun yaşarlar. Çok çabuk fikir değiştirirler. Yapacakları işleri sürekli ertelediklerini .hiç bir şey yapmak istemediklerini söylerler. 23. Hissizleşme kaçınma davranışları gösterebilirler. Olanları sanki başka birisi yaşamış gibi anlatırlar. Tecevüze uğradığını, aldatıldığını v.s sanki başka birisi yaşamış gibi anlatırlar.  Cenazede bayılmışım kendime 3 gün sonra gelebildim. Olanları sanki parça parça hatırlıyorum,  olanları birleştiremiyorum derler. Bir şeyler yapmak istiyorum ama içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Heyecanlanmak, gülmek istiyorum ama yapamıyorum derler. 24. Travmalar Çocuklarda gelişimsel gerilik şeklinde görülebiliyor.  25. Bağlanma sorunlarıyla gelebiliyorlar. Arkadaşlarından, anne babadan, eşten, sevgiliden  uzaklaşma şeklinde açığa çıkabiliyor. Hiç kimseyle konuşmak, görüşmek istemiyorum derler.  26.  Yeme sorunlarıyla gelirler. (Aşırı kilo alma- verme) yutkunma sorunlarıyla terapiye gelirler.  27. Cinsel sorunlarla terapiye gelirler. Duygular kapandığı için cinsel duygular kaybolabiliyor (isteksizlik, sertleşme sorunları v.s)  ve diğer cinsel  sorunlar açığa çıkabiliyor. Ağrılı birleşme, vajinismus, erken boşalma v.s) Eşimi (partnerimi) etrafımda, yanımda görmek istemiyorum, ona dokunmak bile istemiyorum artık.  şeklinde terapi almaya gelirler. 28. Çocuklarda, gençlerde, yetişkinlerde davranış sorunlarıyla gelebiliyorlar. (çalma, yalan söyleme, saldırganlık v.s)

Emdr de  anılarla çalışırız. Travmatik ve işlenmemiş anılar, emdrnin konusudur. Psikopatolojinin konusudur. İşlenmemiş anılar çok çabuk tetiklenebilir. İşlenmemiş anılar, beyinde kilitli kalır. Tetiklendiğinde kızgınlık, öfke oluşuyor.

Emdr için öykü alınır. (kişiyi rahatsız eden anı, ve bu anıyla ilintili duygu, düşünce ve bedensel duyumlar alınır.) Emdr için hedefler saptanır. Çalışılacak anılar belirlenir.  Emdr odak noktası şu anki rahatsızlığa neden olan işlenmemiş,  depolanmış anılardır. Sorunun oluşmasına neden olan, katkıda bulunan geçmiş anılar, rahatsızlıklar belirlenir. Tüm bunlar yeniden işlemlenir.

Emdr de kişiyi etkileyen, etkisinden kurtulamadığı anı (lar)  belirlenir. Ve  bu anıların nötralizasyonu sağlanır. Örneğin; trafik kazası, ya da deprem anının en rahatsız edici sahneleri, imajine ettirilir.  Hedef olarak seçilen imgeye duyarsızlaştırma çalışması sonucunda rahatsızlık derecesinin sıfır olması beklenir.

EMDR de göz hareketlerinin ya da çift uyarımın, beyindeki corpuscallosum yoluyla yeni yaşantıya ait bilgiyi sol hemisfere (sol beyin lobuna) aktarır. Bu yolla yaşantı, anı, duygu, söze dökülebilir ve anlamladırılır. Beynin sol lobu anlamlandırma görevini yapar. Psikoterapide değişim ve iyileşmeyi sağlayan da  kişinin farkındalığındaki artıştır, işlemlemenin yapılmış olmasıdır. EMDR tekniğinin kullanımında farkındalığı sağlayan da ağırlıklı olarak olumsuz, negatif kognisyonların gerçekçi ve pozitif kognisyonlara doğru değişimidir. Bir geçmiş anının kişiyi halen olumsuz etkiliyor olmasının sebebi, bu geçmiş olayla ilgili geçerli olan olumsuz inancını koruyor olmasındandır. EMDR tekniği olumsuz, negatif düşüncenin, inancın yerine daha sağlıklı, daha gerçekçi alternatif inancı, düşünceyi yerleştirmeyi amaçlar.

Her anıya yapışık düşünce ve inanç vardır. Beyin anıları video olarak kaydetmez. Parça parça (fregmanlar halinde) kaydeder.  Beyin böyle çalışıyor.  Beyin fregmanlar şeklinde kaydediyor ve bugünümüzü belirliyor. Amigdala önemli olan her şeyi kaydeder. (Görsel, imajlar, duyumlar, ses, dokunma, tat, duygular, düşünce, inanç, beden duyumları)  Her 5 saniyede bir beyin kayıt alıyor.  Aldığı kayıtları ya negatif anı havuzuna atıyor ya da pozitif anı havuzuna atıyor . Nötr anıları kaydetmiyor. Olumlu ve olumsuzları kaydediyor.  Amigdala  kayıt ediyor. 8 yaşındayken sokakta oynarken  siyah bir  köpek saldırmıştır ve çok korkmuşsunuzdur  aradan 15 yıl geçmiştir kadırımda yürürken  15 yıl önceki siyah  köpeğe  hiç te benzemeyen  beyaz, uyuz bir  köpekten korkarsınız. Neden  ortak nokta ikisi de köpek. Korkuda Beyin bilinçaltı genelleme yapıyor. Emdrterapi tekniğiyle İşlenmemiş  anı üzerinde çalışılarak  Duygu yükü ve anlamı değişiyor sadece. Danışan terapiden sonra tamam ben zamanında (geçmişte) böyle bir  şey (olumsuz anıyı) yaşadım ama artık beni rahatsız etmiyor der.  Travmatik anıyı normalleştirerek anı havuzuna atmak emdr’ nin görevidir.

Olumsuz yaşantılar kalıcı hale gelmişse travma olur. İnsanların yaşamlarında anı ağları vardır.  Anı ağları klinik semptomların ve ruh sağlığının temelidir. Örümcek ağı gibi tabiri caizse, her biri bir diğeriyle ilintilidir. Travmayı travma yapan şey, kişi üzerinde kötü etkisi olması ve bu kötü etkisini uzun süre sürdürmesidir.

Travmatik anılar çabuk uyarılır. Anı havuzu içine entegre olmamış anılar, işlenmemiş anılardır. Örneğin; Babası, çocuğuna her kızdığında   böyle  geri zekalı çocuk benden olamaz der anneye.  Çocuk ilkokul çağına geldiğinde   aynı söylemi öğretmeninden ve arkadaşlarından da duymaya başlarsa,  alay edilirse, çocuk ben kötüyüm, değersizimi alıyor. Ve buna inanmaya başlıyor. O yönde şema geliştiriyor.

Travmatik anı dosya şeklinde bir yerde kalıyor, kapsül şeklinde durur. Normal anılar dağınık  yerdedir. (Görüntü beynin arkasında, koku, duygu v.s  karışık yerlerde) Travma yaşantısı karşısında insanlar karmaşaya düşer, ve travma yaşantısı kişiyi parçalanmış gibi hissettirdiği gibi, kendi içinde de bütünleşmeyi engeller. Travma anısı ile ilgili tüm olumsuz duygular bir arada, kişiye yoğun sıkıntı yaşatır. Anı ile bağlantılı olumsuz düşünce ve inançlar işlenemeden sağ beyinde kalırlar.  Dolayısıyla travma terapisinde travma anının yeniden ortaya çıkartılıp işlenmesi gerekmektedir. Bunu yapmak için EMDR tekniğinden yararlanılır.

Travma sonrası stres bozukluğu (T.S.S.B) bireyin “yaşadığı, tanık olduğu ya da içinde bulunduğu, ölüm ya da ciddi bir yaralanmayla sonuçlanan olaylar ya da kendisinin ve diğerlerinin varlığını tehdit eden durumlarla” karşılaştığı travmatik olaylara maruz kalması sonucunda verdiği yaygın tepkidir. Böyle bir travmatik olaya karşı verilen tepki “aşırı korku, çaresizlik ya da dehşettir.” (DSM IV) Belirtiler, sevilen birinin ani veya şiddet sonucu ölümü ile tetiklenebilir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu  olan birisi 3 yıl önceki bir olayı düşündüğünde, olayın gerçekleştiği zamandaki düşünceler ve görüntülerle birlikte tüm bedeninde hissedebilir. O zamanki hissettiği çaresizliği, acıyı, hüznü  veya öfkeyi hissedebilir. Etrafına da bu duygularla tepki verebilir.

Tecavüze uğramış, çok sevdiği birisini kaybetmiş ya da Travma Sonrası Stres Bozukluğu  olan bir insanda geçmiş bugündür. Geçmiş hep bugünde kalır. İşlenmemiş anılardır. Aşırı tepki göstermemize ya da kendimizi ya da çevremizdekileri incitecek şekilde hareket etmemize neden olabilirler. Bu anılar bellekte yeniden işlendikten sonra  ortadan kaybolurlar.

Anı ağları ile bedensel duyum bileşenleri birbirine bağlıdır. Travma ile hastalıklar, Travma ile disleksi, Travma ile çocuklardaki gelişme gecikmeleri arasında, Travma ile psikopatolojiler  arasında orantı (ilişki) vardır.

Beyin kendi travmasını yenebiliyor.  Yeter ki beyninize ve terapistinize güvenin. 

Erol AKDAĞ

Klinik Psikolog /Emdr Terapisti





YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI