Bu gün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bütün Tv kanallarında, basında, sanal alemde kutlama mesajları uçuşuyor resmen. Bu kadınların doğadaki en büyük tehlikesi olan erkekler kutlama mesajları, hediyeler, çiçekler konusunda kıyasıya bir yarışa girmişler. Ama aynı erkekler bir yıl içinde aynı kadınları dört yüzden fazla katledenler maalesef ki. Her geçen yıl ölüm ve vahşetin dozu daha da artırılıyor. Yılın 364 günü hatta 365 günü ölüm tehdidi altında yaşayan bir kadına lütufta bulunan biz katiller sanırım bununla kirlenen vicdanlarımızı paklamaya çalışıyoruz. Olmaz beyler olmaz bu bir haysiyetsizliktir. Şayet duygularımızda ve düşüncelerimizde samimiysek hep birlikte sokaklara dökülüp kadını kendimizden koruyan kanunları çıkarmak için sokaklara dönüşmeliyiz. Bu kanunların meclisten çıkarılması için siyasilere baskı yapmalıyız. Şahsi egosunu tatmin etmek için sokak ortasında küçücük evlatlarının gözleri önünde hunharca boğazlanan savunmasız kadınların yanında olmalı ve haklarını sonuna kadar savunmalıyız. Bu mücadeleyi kadınlara bırakmamalıyız.

Kadını katledenlerin büyük çoğunluğu eski eş veya eski sevgili olduğunu haber kaynaklarından öğreniyoruz. Evlilik hak olduğu gibi boşanmak ve de ayrılmakta aynı şekilde haktır. Anlaşamayıp ayrılan bir kadının sonu tehditle, ölümle bitememeli. Bu mutlak son onu bir ömür boyu adi bir erkekle evli kalmak zorunda kalma hissiyatına sürüklememeli.

Kadınların haklarını yerine getirme hususunda Allah'tan korkunuz. Onların hak ve hürriyetlerine tecavüz etmekten sakınınız. Zira siz onları, Allah'ın emaneti olarak aldınız.(Acluni, Keşfu'l-Hafa, Beyrut, 1351, I.36)

Sizler birbirinizdensiniz. (Âl-i İmrân, 3/195).

Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin dostlarıdırlar. (Tevbe, 9/71).

Kadınlar sizin için, siz de onlar için örtüsünüz. (Bakara, 2/187)

Ayetleri, kadınla erkeğin birbirine denk ve birbirini tamamlayan iki unsur olduğunu vurgulamaktadır. Hz. Peygamber'in Cennet, annelerin ayakları altındadır. hadis-i şerifi, İslam'ın kadına verdiği değerin göstergelerinden biridir (Nesâî, Cihad, 6). Ayrıca Hz. Peygamber'in Hudeybiye anlaşmasında Ümmü Seleme validemizin görüşüne göre hareket etmesi, onun kadınların fikrine ne kadar önem verdiğini gösterir.

Her yıl 8 Mart tarihinde kutlanan kadını katletmeyi meşrulaştıran bu anlamsız günü hiç kimse kutlamamalı. Ta ki kadının yaşam hakkı yasalarla gerçek anlamda garanti altına alınmayıncaya kadar. Aksi durumda bu katliamlar devam edecek. Bu işin tek karlı çıkanı kapitalist zihniyetli tüccarlar.

Mehmet BİLİCİ