1xbetm.info hipas.info wiibet.com mariobet giriş restbetcdn.com
Bugun...


Mirza Kayğaş / Siirt Anadolu Güvenlik Korucuları ve Gazi, Şehit Aileleri Fed. Şirvan İlçe Temsilcisi

facebook-paylas
GÜVENLİK KORUCULUK SİSTEMİ
Tarih: 26-03-2022 16:21:00 Güncelleme: 26-03-2022 16:21:00


 

26 Mart 1985 yılında o dönemki hükümet tarafından geçici bir süreliğine sadece kendi köylerini ve Aileleri korumak amacıyla getirilen koruculuk sistemi bana göre üstlendiği misyon, yaptıkları Hizmetler ve bölgeye güvenlik ve psikolojik açıdan sağladığı katlı ile Terörle mücadele tarihimizin, hatta Cumhuriyet tarihimizin en önemli ve faydalı projesi olmuştur.

GÜVENLİK KORUCULUK SİSTEMİ;

Sadece 37 yıllık bir sistem degildir.  Cihan padişahı Sultan II. Abdülhamid Han döneminde "HAMİDİYE ALAYLARI" olarak 1860'lı yılların başında Osmanlı’nın ‘MODERN ORDU’ sınıfına girmiş, günümüzde "GÜVENLİK KORUCULARI" olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin 3. Büyük silahlı gücü konumunda olan Korucular 162 yıldır Osmanlı'dan bu yana devam eden bölge Kürtlüğünün devlete olan bağlılığının simgesidirler.

Devletimiz merhametinin yanında kudretini de tüm dünyaya bu süreçte göstermiştir. Tarihte Selçuklu, Osmanlı ve bugün Türkiye Cumhuriyetimizin deneyimleri birlikte göstermiştir ki koruculuk sistemi önümüzdeki süreçte de bölgemizde önemini korumaya devam edecek olan bir yapıdır.

Koruculuk, haksızlığın ve terörün karşısında dik durma sanatıdır. Koruculuk, ay yıldızlı bayrağı dalgalandıran kendisi ölmeden o bayrağı düşmesine fırsat vermeyen bir kahraman camianın mensuplarıdır. Koruculuk sistemi her zaman terörle mücadele eden bir sistemdir. Bölgede korucular olmasaydı bölgemize hakim olamazdık pkk bölgeye hakim olacaktır. Koruculuk, pkk terör örgütünün tüm bahaneleri ortadan kaldırmış, bölgeye her türlü ova yöre halkının ihtiyaçlarını giderilmiş pkk terör örgütü ile mücadele eden camiasında 2 bine yakın şehidi ve 3 bine yakın gazisi olan bir sistemdir. 

Güvenlik Korucuları, her şeyden önce devlet ile Kürtler arasında birliği, bütünlüğü ve ortak geçmiş ile geleceği temsil eden güçlü bir kesimin parçası ve oluşturulan "ortak kültür"ün anlamı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda güvenlik korucuları, devletin: Mevcut sözde Sorun Kürt halkı ile değil, ayrılıkçı bir grup olan PKK ile ilgili olan söylemini güçlü tutan somut bir delildir. 

Bir diğer ifadeyle, Korucular Osmanlı'dan bu yana devam eden bölge Kürtlüğünün devlete bağlılığının simgesidirler. Onların kaybı, bu temsiliyetin - simgenin de kaybı olarak değerlendirilecektir; Korucular, güvenlik boyutlu olduğu kadar, bölgede sosyal bir yapıyı da temsil etmektedirler; Korucu aileleri ve etki alanları; bölgedeki nüfusta ve siyasi dengede önemli bir yere sahiptir. Özellikle de aşiretler arası ilişkilerde ve bölgedeki güç dengesinin sağlanmasında köprü görevi üstlenmektedir. Bu ilişki dengesi (korucular-diğer aşiretler), aynı zamanda devletin bölge ile olan dengesi açısından da önemlidir. Aksi takdirde, başta Güneydoğu olmak üzere, bölgede denge tamamen bozulabilir;

Korucular, devletin bölgedeki alan ve istihbarat hakimiyeti açısından da önemli bir yerel unsurdur; Araziyi çok iyi biliyorlar. Mevcut şartlarda onların yerini alabilecek başka bir bölgesel ya da bölge dışı unsur halen söz konusu değildir, buna İHA'lar da dahil edilebilir; Korucular Terörle mücadelede profesyonel ordunun ayrılmaz bir parçası konumunda bulunuyorlar; Devletin bölgedeki "varlığı" ve "caydırıcılığı" açısında büyük bir önem arz etmektedir; Nokta operasyonlar açısından önemlidirler. Terörle mücadelede başta asker kaybı olmak üzere, maddi ve manevi boyuttaki zararların asgaride tutulmasında önemli bir yere sahiptir; PKK'nın yanında yükselen yeni tehditler de (YPG, PYD, DEAŞ, HAŞDİ ŞABİ̇, EL KAİDE vb.) bu yapıya olan ihtiyacı önümüzdeki süreçte daha da arttıracağa benzemektedir. Bu da bölgede deneyimli, devlete bağlı yerel güçlere olan ihtiyacın daha da artması demektir. Bölgedeki temel sorun halen "güvenlik", "otorite" ve bu bağlamda "güç" sorunudur. Yakın geçmişte yaşadıklarımız "kimin otorite/güç olacağı" sorusunu gündeme getirmeye başlamıştı. (psikolojik bir darbe) Son dönem terörle mücadele kararlılığı bu darbeyi büyük ölçüde bertaraf etmiştir. Kararlılık taviz verilmeden sürdürülmelidir. Bu kararlılığın göstergelerinden birisi yine koruculuk müessesesine sahip çıkmak ve geliştirip dönüştürmektir.

ŞİMDİ GELİN KISACA GÜVENLİK KORUCULARIMIZIN BÖLGEYE SAĞLADIĞI FAYDALARA GÖZ ATALIM

1) Koruculuk olmasaydı asker ve polis kırsala hakim olmaz, PKK Terör örgütü kırsalda istediği gibi atını koşturur, propaganda yapar, her gün köylerimizde onlarca vatandaşı katlederdi.

2) Koruculuk olmasaydı PKK her köyden, her mezradan istediği zaman istediği kişileri Dağa götürürdü.

3) Koruculuk olmasaydı hiç bir köyde okullar açık olmaz, sağlık Ocakları hizmet vermez, camilerde ezanımızın okunmasına izin verilmezdi.

4) Koruculuk olmasaydı vatandaş kırsaldan kente seyahat edemez duruma gelirdi.

5) Koruculuk olmasaydı Bölgede siyasetin bütün hakimiyeti PKK’nın arka bahçesi konumunda olan HDP’nin eline geçer, HDP dışında hiç kimse başka partiye oy veremezdi. Veren olsaydı bunu canı ile öderdi.

6) Koruculuk olmasaydı PKK Terör örgütü üyelerine karşı yapılan operasyonlar bütün dünya kamuoyunda “ Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürtleri Katlediyor” yalanına dönüşürdü.

7) Koruculuk olmasaydı Devlet ile Bölge halkı arasındaki bağ tamamen kopar, devlet millet bir birine tamamen düşman olur, olay iç ayaklanmaya kadar giderdi.

8) Koruculuk olmasaydı bugün bölgede PKK’ya boyun eğmeyen hiç kimsenin bölgede yaşamasına olanak verilmezdi. Vatandaşlar, ya PKK’ya boyun eğip her istediğini yapmak zorunda kalır, ya da bölgeyi terk eder, boyun eğmeyenler bunu hayatıyla öderdi.

9) Koruculuk olmasaydı Devletimiz Terörle ve Teröristle mücadelede şimdiye kadar harcadığı bütçenin en az 10 katını öderdi ve bugün alınan sonuçlarda alınamazdı.

10) Koruculuk olmasaydı PKK’da, HDP’de bugün ulaşmayı arzuladıkları bağımsız bir Terör Devleti hayallerine 30 yıl önce ulaşmış olurdu.

11) Koruculuk olmasaydı Irak ve Suriye’den önce dış güçler Türkiye’yi bölme yoluna başvururlardı.

12) Koruculuk olmasaydı bölge önce PKK’nın, sonra da PKK’nın maşası olduğu dış güçlerin eline geçerdi.

13) Kısacası koruculuk sistemi gerek güvenlik açısından, gerek sosyolojik, psikolojik açıdan bölgenin sigortası görevini görmüştür. Koruculuk sistemi PKK’nın, HDP’nin dış ülkelerde ülkemiz aleyhine yaptığı olumsuz propagandaların önüne geçmiş, bu şer güçlerin yalanlarını çürütmüştür.

Bütün bu faydaları sonucunda Korucular çok büyük maddi ve manevi bedeller ödemiş, vatan, bayrak ve mukaddes değerler uğruna 2000'nin üzeri Şehit ve 3000’nin üzerinde Gazi vermiştir. Terör yandaşları devletin her türlü nimetinden, imkanından yararlanırken, Korucularımız ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan toplumun en gerisinde kalmıştır. 

Güvenlik korucuları ile ilgili analiz ettiğimiz yapı, her şeye rağmen muhafaza edilmek zorundadır. Çünkü bölge ve Türkiye çok hassas bir süreçten geçmektedir ve belirsizlikler halen en üst safhadadır. Devlet, elindeki en önemli kozlarından ve müdahale araçlarından biri olan güvenlik korucuları kurumunu güçlendirerek geliştirmelidir.

KAHRAMANLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM

21. Yüzyıl Türkiye’sinde bölgenin asli unsuru ve şah damarı konumunda olan ve ortalama 8 nüfusa sahip korucularımızın "Asgari Ücret" ile çalışıyor olmaları gerçekten üzüntü vericidir. Devlete yaptıkları hizmetlerin asla bir maddi karşılığı yoktur. Devletimiz bu fedakar ve cefakar insanlar için ne yapsa azdır. Bu insanların ödediği bedeller her türlü takdirin ve maddi değerin üzerindedir. Devletimiz geçte olsa bu eli öpülesi insanlara (Kahramanlara) sahip çıkmalıdır.

Korucu camiası olarak açta kalsak da, açıkta da kalsak da, çocuklarımızı maddi imkansızlıklardan dolayı okutamazsak da, yaptığımız Hizmetler takdir görmese de, dün olduğu gibi bugün de, yarın da katiller sürüsü PKK’nın ve diğer Terör örgütlerinin karşısında canımız ve kanımız pahasına devletimizin yanında, milletimizin emrinde olmaya, vatan, bayrak ve mukaddes değerlerimizi sonuna kadar yaşatmaya, Şehitlerimizin Aziz hatıralarına ve emanetlerine sonuna kadar sahip çıkacağımıza Namusumuz ve Şerefimiz Üzerine Ant içiyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımız ve içişleri bakanımızdan bu konuya yasal düzenleme yapılmasına öncelik vermelerini, muhalefet partilerinin de böyle önemli bir konuda iktidarla birlikte hareket etmelerini Aziz milletimizin bekası ve huzurlu geleceği için arz ediyorum.

Bu vesileler ile “Tek Bayrak,Tek Millet, Tek Vatan, Tek Devlet” için gecesini gündüzüne katarak Şehitler ve Gaziler verme pahasına Vatan savunması yapan, Doğu ve Güneydoğunun Sigortası konumunda olan vefakar ve cefakar Güvenlik Korucularımıza ve kıymetli Ailelerine en derin muhabbetle sevgi, saygı ve selamlarımı sunuyorum. 

Bu kutsal vatan toprakları için canlarını feda eden Aziz Şehitlerimizi rahmet, minnet ve Şükranla anıyorum. Gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyorum. 

 

Mirza KAYĞAŞ

Siirt Anadolu Güvenlik Korucuları, Gazi ve Şehit Aileleri Federasyonu Şirvan İlçe Temsilcisi





YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI