1xbetm.info hipas.info wiibet.com mariobet giriş restbetcdn.com
Bugun...


Nevzat Aksoy

facebook-paylas
TAVAN YAPAN BİR GERÇEĞİMİZ, KADIN CİNAYETLERİ, ÇÖZÜMDEN ÇOK, BOŞ POLE- MİKLER DÜELLOSU
Tarih: 08-03-2022 14:38:00 Güncelleme: 08-03-2022 14:46:00


Değerli okuyucularımız herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum.

 

   21.yüzyılın Çağdaş, modern, ve muasır medeniyetler seviyesinde gittikçe yol kateden bir Türkiyenin, eskiden az da olsa var olan kadın cinayetlerinin, son yıllarda alevlenmesi ve hunharca işlenen cinayet vakalarının start alması, aslında her ne kadar çağdaş medeniyetler seviyesine yaklaşsak ta, ülkemiz adına yaşanan bu cinayet vakaları, ülkemiz ve devletimizi, karalamayla da kalmayıp, halen ülkemizde bazı kesimlerin ahlaki bazı değerlerin çökme gösterdiği gerçeğini de gözler önüne sermektedir.

   Peki gündemimizi meşgul eden, Türk toplumu ve devletinin vicdanlarında derin yaralar açan, bu ahlaki çöküntü ve deformasyonu beltaraf etmek için ne yapmalıyız, ve hangi önlemleri almalıyız?

Malumunuz gündemimiz bir zamanlar, İstanbul sözleşmesi,bu sözleşmenin açılımı: kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin standartlar öngören ve Avrupa ülkelerini hukuki olarak bağlayan bir belge olması, ve tüm bu yaşanan olumsuz tablulara hedef olarak bu sözleşmenin neden olduğu görüşlerle meşgul edilmekteydi.

    Ülkede yaşanan kadın cinayetlerinin yaşanmasında tüm sorunun bu sözleşmede aransı ve ısrarla bu sözleşmenin ısıtılıp, ısıtılıp, gündeme meze yapılması, sonuç getirmeyen,sonuçtan çok, zaman kaybına neden olan, sadece ağızlarda pelesenk olan polemiklerdir.Sorunlar sözde değil; her zaman özde aranması gerekir.Birilerine suç yüklemek, karşılıklı sataşmalara girmek, siyasi çıkarlar için, bu kunu üzerinden prim kazanmak pek ahlaki bir davranış değildir.

Bu toplumsal yaşanan kadın cinayetlerinin, hepimizin bir ayıbı, kalbimizi ve vicdanlarımızı derin yaralayan, ahlaki değerler olarak bir kez daha kendimizi sorgulamamız gerektiren, vicdansal olarak kendimizi sınamayı gerektiren bir sınavımızdır.Bu sınavdan başarılı bir şekilde çıkmak, kanayan yaramızı ve vicdanlarımızı rahatlatmak için, bu nehoş olan vakaları bitirmek adına ortak çözümler aramak, sorunun ana nedeni üzerinde fikirler üreterek, bu istenmeyen utanç tablusundan bir an önce kurtulmak olmalıdır.

    Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) hazırladığı rapora göre 2019 yılında 474 kadın öldürüldü.2018 yılında da 440 kadın öldürülmüş ve failleri en yakınları çıkmıştı. 2019 Kadın, Barış ve Güvenlik Endeksi araştırmasına göre kadınlar için yaşam kalitesinin en yüksek olduğu ülke Norveç olurken, 167 ülkeden gelen verilerin baz alındığı araştırmada Türkiye 114. sırada yer aldı. Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporuna göre deTürkiye 153 ülke arasında 130.oldu. Kadınlar öldürülmedikleri bir dünya özlemini ise her platformda haykırdı.

     Bir müminin kanını dökmekte tüm yer ve gök ehli ortak olsalar Allah hepsini cehenneme koyar. Allah’a ant olsun insanlar üzerine bir zaman gelecektir ki: öldüren niçin öldürdüğünü ölende niçin öldüğünü bilmeyecektir. Bir müminin öldürülmesinde yarım kelimeyle de olsa yardım eden, mahşere,alnında sürüleçektir.

Yukarıdaki hadisi şeriflere bakarak ta cana kıymanın ne kadar günah ve affı olmadığını göstermektedir. İşte günümüzde cinayetlere sahne olan bu kokuşmuş zihniyetlere prim vermemek, hem de ahlaki deformasyonları telafi etmek bakınından, bireysel,toplumsal, ve devletsel olarak üstüne düşen görevleri layıkıyla yerine getirmesi gerekir.Toplumların ıslah edilmesinde ve ahlaki çöküntünün ilacı, dini ve ahlaki değerlerin rolü büyüktür.İlk eğitim aileden verilen terbiye ile başlayıp, okul eğitim hayatıyla öğretmenlerin verdiği bilgi ve öğretimlerle perçinleşip  sağlam edepli ve imanlı nesiller yetiştirilmesinde büyük hassasiyetler gösteren bilinçli eğitimcilere de ihtiyaç vardır. Devletimizin de Sosyal, hayatın devamı sosyal çalkantılara mahal vermiyecek politikalarla bireylerin ekonomik hayatta topluma kazandırıp işsizlik ve yoksulluğa savaş açarak, günden güne artan bu tabluyu aşağılara çekmeli.

Dini, ahlaki ve ekonomik anlamla ıslah edilen bir toplum kolay kolay, fenalık ve kötü olaylara yeltenmiyeceklerdir.

     Tabiki cinayet olaylarının tavan yapması devletin ceza kanunlarının caydırıcılığı ile de ilişkilidir.Devlet cinayet işleyen bireylere caydırıcı cezalar vererek,böylece tüm akıl sahipleri: tüm dünyaya bedel olan bir cana kıyana verilen ve daha fazla canları korumayı ve hayatta tutmayı amaçlayan kısas ve idam cezasının ne büyük bir nimet olduğunu anlamış oluyorlar.

Saygı ve sevgilerimle





YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI