Değerli okuyucularımız herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum. Acısıyla, tatlısıyla, bir ömrü tükettiğimiz gibi; bir yılı da geride bıraktık. Sorunlar, sıkıntılar, musibetler, olumlu olumsuz gelişmeler her ne kadar yeni bir yıla merhaba dediysek de, temenni ve dileklerimiz bizlere yeni bir umut, yeni bir yıla temiz bir sayfa açma beklentisi maalesef geçen yılın sorun ve sıkıntılarının önüne geçememektedir.

      Keşke her geçen bir yılın içinde cereyan eden sıkıntı ve sorunları kendi zaman süreleriyle sınırlı kalsa. Amma ve lakin zamanı durduramadığımız gibi sorun ve sıkıntıların yıllara yansımasının önünü kesmenin de imkansız olduğu ve bunları durduracak bir gücümüzün olmadığının da farkındayız. Hayallerimizi, umutlarımızı, niyet ve beklentilerimizi canlı tutup, defterini kapattığını zannettiğimiz yıllardan

mahsup edilen sıkıntılarımız bizimle devam etmektedir. İyi umut ve temennilerimiz, bizleri kamçılayıp, bu sorun ve sıkıntılardan daha erken kurtulabilmenin yolunu açmaktadır.

         COVID-19 pandemisi veya koronavirüs pandemisi, 1 Aralık 2019 tarihinde Çin'in Hubei bölgesinin başkenti olan Vuhan'da ortaya çıkan virüs salgını. Tabi ki aradan 2 yıl geçti, zamanı geride bıraktık. Şimdi takvimlerimiz 2022 yi gösteriyor, ama musibeti geride bırakmadık, bizimle birlikte halen ölüm ve tahribatlara devam etmektedir. Geçen yılın takvimine bir göz attığımızda, seller, yangınlar, depremler, ekonomik çalkantılar, iç ve dış olaylar bizlere ne rahat bir kalp, ne de geleceğe iyi bir umut bıraktı. Zaman peş peşe ayları ve yılları devirdikçe, ömrümüzden ömür aldığı gibi, sorun ve sıkıntılarımızı örtmedi bilakis bir yumak gibi büyütüp, aşılmaz bir dağ gibi yapıp önümüze koydu. 

       Tabi ki her şeye rağmen yaşam ve hayatlarımız devam etmektedir. Çağlardan beri zaman süresinden fire vermemiştir. Olumlu ve olumsuz binlerce olay ve badireler zinciriyle etki ve silinmez izlerini, düşüncelerimizde, kalplerimizde, görsel dünyamızda, adeta unutulmaz bir mazi bırakmıştır. Ne biz zamandan kendimizi soyutlayabildik, ne de zaman bizden kendini soyutlayabildi. Bu yaşadığımız müddetçe de hep böyle devam etmektedir. Zaman, insan ve olay örgüsü hep bir bütün olarak, cereyan edip günümüze yansımıştır.

        Dünya döndükçe, zaman ilerledikçe, insan yaşadıkça acı ve tatlı hayatların iç içe olduğunu, hayatın zıtlıklarla değer ve önemini bulduğunu, akarsuyun yolunu bulduğu gibi, zamanda hiç durmadan rakamsal olarak ibreler ve yıllar geçse de, hiçbir zaman yaşanmış olay ve olgulardan kendini soyutlamadan hep akına devam eder. Dünün sorunu bu gün de devam ettiği gibi..

Saygı ve sevgilerimle