Eğitim-Bir-Sen 4.Nolu Şube Başkanı Bilal Duran ve sendika yöneticileri, Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın ve Sultanbeyli Dernekler Federasyonu (SULDEP) ile birlikte Uluslararası lobilere ve yerel işbirlikçilerine karşı aileyi korumak amaçlı Sultanbeyli ilçesinde ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Toplumun temeli olan aile yapısının korunması ve inanca dayalı kılık kıyafet özgürlüğünün anayasal güvence altına alınması için imza kampanyası başlatıldı.

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı Bilal Duran basın açıklamasında bir bildiri okuyarak, 

1

“ANAYASA DEĞİŞSİN, AİLE KORUNSUN”

Aile toplumun çekirdeği, nesillerimizin güvenli limanı, mefkûremizin mayası, güçlü yarınlarımızın teminatıdır.

Medeniyet ve kültür mirasımızı, kimliğimizi, erdemlerimizi, tarihi misyon ve sorumluluğumuzu yarına taşıyacak en sağlam köprüdür.

Aile bir millet için her şeyden önce bir varlık ve beka meselesidir.

Ailenin örselendiği, zayıflatıldığı bir zeminde Ne değerlerimizi yaşatmamız ne ülke olarak ayakta kalmamız mümkün değildir.

Hal böyle iken, bugün sapkın küresel lobiler, kendi ülkelerinde yasaklayıp dışarıya ithal ettikleri;

Cinsiyetsizleştirme politikaları eliyle

Ailenin değer merkezli yapısına ve kutsallarına saldırmakta;

Kadınlık ile annelik, erkeklik ile babalık arasındaki bağı koparmakta;

Çocuğu ise dışarıdan edinilen bir metaya dönüştürerek çok katmanlı ve sistemli bir imha çalışması yürütmektedir.

Toplumsal cinsiyet ideolojisi üzerinden anormalliği ve sapkınlığı özgürlük olarak sunan bu güçler, tekellerine aldıkları;

- moda furyası,

- dizi ve film sektörü,

- gündüz kuşağı yayınları,

- dijital yayın platformları,

- sosyal medya şirketleri,

- hak ve özgürlük ambalajlı sözde sivil toplum kuruluşları

üzerinden kültürel ve ahlaki yozlaşma operasyonu yürütmektedirler.

2

Aile medeniyetinin birer mensubu olarak bizim, artık bir beka meselesine dönüşmüş olan bu saldırılara karşı sessiz kalmamız,

Bu sapkınlıkları hak ve özgürlük olarak görmemiz mümkün değildir.

Kimliksiz, cinsiyetsiz, köklerinden koparılmış, değerlerinden soyutlanmış, adeta bir hafıza kaybına maruz bırakılarak sağlıksız bireyler imal etmek üzere kendisini konumlandırmış bu odakların karşısında durmak ve ailemizi korumak hepimizin en öncelikli sorumluluğu ve görevidir. 

Memur-Sen olarak bizler, bu hayati meselede devletin her türlü tedbiri almasının tercih değil zorunluluk olduğunu ifade ediyoruz. Bu noktada, aileyi hedefe oturtan tüm saldırılara karşı sesimizi yükseltiyor,

Aileyi koruyacak somut hükümlerin Anayasa’da yer almasını sağlamak amacıyla AİLEYE DEĞER diyor ve bir imza kampanyası başlatıyoruz.

Anayasanın ilgili hükmüne “Aile, kadın ve erkekten oluşur. Aile ilişkisinin temeli evliliktir.” Cümlelerinin eklenerek,

Ailenin, özünü zedeleyecek başkaca tanım ve dayatmalara karşı korunmasını; neslin ve ailenin ifsadına fırsat verilmemesini murat ediyoruz. Bunun yanında kadınlarımızın, inancımızın ayrılmaz bir parçası olan başörtüsü nedeniyle ayrımcılığa ve dışlanmaya maruz kalmaması;

Eğitim, öğrenim ve çalışma hakkı başta olmak üzere en temel insan hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmaması;

Sosyal hayattan, siyasetten, temsilden dışlanmaması;

Yeni 28 Şubatların yaşanmaması ve fırsat kollayan yasakçı zihniyetin yeniden hortlayacak bir zemin bulamaması amacıyla başörtüsü özgürlüğünün de anayasal güvenceye kavuşturulmasını istiyoruz.

Darbe heveslisi generallerin yargı karşısına çıkarılmış olması bizi aldatmasın; darbelere karşı verdiğimiz mücadelede bir adım geri çekildiğimiz anda, onların ileri doğru on adım atacaklarına emin olalım.

Bu yüzden millet olarak çok ağır bedeller ödeyip de kazandığımız özgürlüklerin takipçisi, emanetçisi ve kollayıcısı olmalıyız.

Halkımızın başlatılan bu kampanyaya teveccühünü, anayasal güvenceye duyulan ihtiyaç noktasındaki iradesini; kurulan stantlarda gayretle çalışan teşkilatımız ile bu emeğin meyvesi olarak toplanan imzalarda görmekteyiz.

Bu vesileyle, Gazi Meclisimizi bir beka meselesine dönüşen aileyi korumak, başörtüsü özgürlüğünü güvenceye kavuşturmak için sorumluluk almaya, gerekli.anayasal düzenlemeyi yapmak noktasında harekete geçmeye çağırıyoruz.

Memur-Sen olarak;

İnancımızın ayrılmaz bir parçası olan başörtüsü özgürlüğünü en üst hukuk normlarıyla güvence altına almak ve sapkın küresel lobiler ile onların yerel işbirlikçilerine karşı ailemizi korumak için ayağa kalkıyor,

Başlattığımız imza kampanyamızla “Anayasa değişsin, Aile korunsun” diyoruz.

Neler Talep Ediyoruz?

• Anayasa 41/1’e “Aile, kadın ve erkekten oluşur. Aile ilişkisinin temeli evliliktir.” ifadesinin eklenerek, evliliğin biricik sivil toplum kurumu olarak tanınmasını,
• Anayasa 24’e “Hiçbir kadın; dinî inancına dayalı kılık-kıyafet tercihi nedeniyle temel hak ve hürriyetlerini kullanmaktan mahrum bırakılamaz.” maddesinin eklenerek, inanç özgürlüğümüzün ayrımcılığa kurban edilmemesini,
• Türk Medeni Kanunu’na eklenecek “129A: Aynı cinsiyetteki kişiler evlenemez; böyle bir evlilik yoklukla maluldür.” hükmüyle, aile tanımının kalıcı ve net bir hukuki zemine oturtulmasını,

bu meydandan tüm Türkiye’ye ilan ediyoruz.

Toplumsal yapımız ve geleceğimiz için son derece önemli olan bu iki hayati konuyla ilgili 81 ilde başlattığımız imza kampanyasına aziz milletimizi destek vermeye davet ediyoruz." Dedi.

Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın konuşmasında, "Anayasa değişsin, aile korunsun" çağrısında bulundu. Aydın, Türk Medeni Kanunu’na aynı cinsiyetteki kişilerin evlenemeyeceğine ilişkin maddenin eklenmesi gerektiğini kaydetti.

Sultanbeyli Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Başkanı Seyhan Yaban Platform adına yaptığı konuşmada TBMM'yi göreve çağırarak, "Aile kırmızı çizgimizdir. Ahlaksızlığa sessiz kalanlar, toplumun çöküşüne ortak olur. Milletin vicdanı bu çağrının arkasındadır. Artık gereği yapılmalıdır" dedi.

www.yenimedyagazetesi.com