Bu karar, sadece bir örgütün sonu değil; aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin dört bir yanına yayılmış umudun, barışın ve birlikte yaşama iradesinin bir zaferidir. Silahların sustuğu bu yeni dönemde artık sözün, hukukun, özgürlüğün ve birlikte yaşamanın konuşulacağı yeni bir sayfa açılıyor. Ancak bu sayfanın gerçek anlamda yazılabilmesi için, toplumun tüm kesimlerini kapsayan, özgürlükleri güvence altına alan sivil bir anayasa kaçınılmazdır.

Yeni Bir Kuruluş Süreci: Sadece Bir Fesih Değil, Bir Fırsat

PKK'nın fesih kararı, Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığının ve millet iradesinin kesin bir zaferidir. Ancak bu karar aynı zamanda bir çağrıdır: Devletin, toplumla yeni bir toplumsal sözleşme yapmasının zamanıdır. Artık terörsüz bir Türkiye’nin inşası, sadece güvenlik politikalarıyla değil; özgürlükçü ve demokratik bir anayasa ile taçlandırılmalıdır.

Yeni anayasa, Türk’ün de Kürt’ün de Alevi’nin de Sünni’nin de kendini içinde görebileceği; kadınıyla, genciyle, yaşlısıyla her bireyin haklarını güvence altına alan bir metin olmalıdır. 1982 darbe anayasasının vesayetçi gölgesinden sıyrılarak; halkın iradesiyle şekillenmiş, barışı kurumsallaştıran bir anayasa, sadece bir hukuk belgesi değil, yeni bir toplumsal mutabakat olacaktır.

Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına Yeni Bir Yol Haritası

Cumhuriyetin ilk yüzyılı kurtuluş ve kuruluş süreciyle geçmiştir. Şimdi ise Cumhuriyetin ikinci yüzyılına adım atarken, Türkiye’nin önünde tarihi bir sorumluluk vardır: Bu topraklarda artık terörle anılmayan, kardeşliği yaşayan, bölgesel barışın anahtarı olan bir ülke kurmak. Bu hedefe ulaşmanın yolu, “Türkiye Yüzyılı” vizyonuyla örtüşen yeni anayasal bir düzen kurmaktan geçmektedir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin kararlı siyasi iradesiyle “Terörsüz Türkiye” artık bir söylem değil, devlet politikası hâline gelmiştir. Bu stratejik dönüşüm, yalnızca iç güvenliği değil; demokrasi, hukuk devleti, sosyal adalet ve insan haklarını da yeniden tanımlayacak geniş kapsamlı bir reform sürecinin temelidir.

Terörün Bittiği Yerde Gerçek Demokrasi Başlar

Şimdi artık toplum olarak önümüze bakma, acılardan ders çıkararak birlikte geleceği inşa etme zamanıdır. Bu tarihsel dönemeçte yapılacak olan anayasa, sadece bugünün değil, gelecek nesillerin de kaderini belirleyecektir. Geçmişin korkularını değil, geleceğin umutlarını taşıyan bir anayasa, Türkiye’yi bölgesel bir güç olmaktan çıkarıp, küresel bir barış vizyonunun aktörü hâline getirecektir.

Barış, sadece silahların susması değildir. Gerçek barış, adaletin tesis edilmesi, halkın kendini güvende ve eşit hissetmesidir. Terörsüz Türkiye, işte bu anlayışla inşa edilmelidir.

Sonuç: Türkiye Yüzyılı Başlıyor

PKK'nın sona erdiği bu tarihi eşikte, Türkiye bir kez daha kaderini kendi elleriyle çizecek. Yeni anayasa; hem geçmişin yüklerinden kurtuluşun hem de geleceğe güvenle yürüyüşün adıdır. Artık geriye değil, ileriye bakma zamanıdır.

Türkiye, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında; birlik, barış ve demokrasi içinde daha güçlü bir geleceğe yürüyor. Terörsüz Türkiye, sadece bir hayal değil, milletin ortak iradesiyle yükselen bir gerçektir.