Değerli okuyucularımız, Herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum. Ülkemizde bir ekonomik yangının olduğu ve gündemin birincil sorunu olduğu hepimizin malumudur. Bu ekonomik yangını daha da alevlendirmemek adına bazı kesimlerin bir bardak sudan fırtınalar koparması, yargısız infaz yapması ve ülkemizde birlik, beraberlik ve inancın ilerlemesi yönünde piyasalara olumsuz söylemlerle algı tacirliği yapması, ülkemize yarardan çok zarar vermektedir. Yeter ki milli birlik ve beraberliğimizin devamı, inanç ve kararlılığımızın birlikteliğinde dalgalanmalar olmasın. Geçici dalgalanmalar, inanç ve birlikteliğin birbirine kenetlenmiş olduğu bir ülkenin ve milletin kararlı ve inançlı mücadelesinde galip çıkamayacak; zafer her zaman inananların olacaktır. Tarihin zorlu ve çileli yaşanmış fırtınalı iklimlerinden yoğrularak günümüze gelen bir millet ve bir devlet, bundan sonra da kolay kolay önüne çıkacak engellerle savrulmayacak, dün olduğu gibi bugün de azimle yoluna devam edecektir. Bir ülkenin yönetiminde, gidişatında, iyi geçen bir süreç olduğu gibi bazen de küresel dünyanın çalkantılı rüzgarlarından etkilenmeler olup bazı sıkıntılar yaşanabilir. Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye’de de bu sıkıntıların yaşanması normaldir. Bir başarısızlık algısı üzerinde ülkede boş polemikler yaratmak yerine, zararıyla, sevinciyle ve üzüntüsüyle, eğer bu gibi sonuçların talibi ve etkileni bizlersek, çözümden yana alternatifler üreterek hep birlikte yaraların sarılması ve bu çıkmaz sokaklardan kurtulmaya karşı kürek çekmeliyiz. Her ülkenin kendine göre boğuşmakta olduğu bazı sorunlar olduğu gibi ülkemizde de yıllarca var olmuş ve bu günlerde küresel pandemi ile son yıllardaki ağır bir depremin etkileri, ülkeye ve millete ağır bir yük getirmiştir. İşsizlik ve yoksulluğun önünü kesmek için var olan doğal ve milli kaynaklarımızla, adil bir yönetim anlayışı içinde, kaynakların yerinde ve adresine teslim kullanımıyla, kucaklayıcı bir bütünlük anlayışıyla ve birincil sorunlara endeksli bir kararlılıkla hareket ederek bugünkü geçici sıkıntılardan kurtulabiliriz. Bir ülkede başarısızlık yoktur. Olaylara ve sorunlara cesaret, azim ve inançla yaklaşmayan yönetimler vardır. Başarı bizden uzakta olmadığı gibi, başarısızlık da bizden uzak değildir. Başarı, ağlamada, sızlanmada, boş laf ve gereksiz polemiklerde değil; Türkiye’nin gerçek sancılarında aranmalıdır. Yönünü ve hedefini bilen yönetimlere dünya yol verir. Saygı ve sevgilerimle,