Seçimlerin ikinci turu da bitti. Cumhurbaşkanımız, milletvekilleri ve yeni kabine görevine başladı. Batılı devletler, dünyanın neden beşten büyük olduğunu anladılar. Arayanlar, tebrik edenler, göreve başlama törenine katılanlarla tam anlamıyla Türkiye Yüzyılı başladı.

Yeni kabine heyecan uyandırdı ve çok büyük beğeni aldı. Güzel bir başlangıç oldu. Cumhurbaşkanımızın konuşması, gelecek beş yıla değil on yıllara ışık tutuyordu. Hedefi gösteriyor, milletin her ferdini kucaklıyor ve adeta yeni dönemin vizyonunu ilan ediyordu.

Ülkemiz öyle süreçler yaşadı ki hangi alana baksanız yapılacak yığınla iş var. Ekonomi, eğitim, aile, dış politika, terörle mücadele, tarım, kültür, deprem derken kabinedeki bütün bakanlarımızdan beklentimiz yüksek. Sadece dönemin ağır problemlerini çözmeleri değil, aynı zamanda gelecek yüzyılı kurmalarını bekliyoruz.

Biz eğitimciler için de durum farklı değil. Diğer bütün alanlarda verilen mücadelenin insan kaynağı buradan yetişiyor. Eğitimde FETÖ sonrası tam hamle yapacakken, ne olduysa işler bir anda tersine döndü ve çok zaman kaybettik. Son beş yılın ilk üç yılı masal, son iki yılı ise yalan istatistiklerle geçti. Ne masallar ne de şişirilmiş istatistikler derdimize derman olmadı.

Şimdi heyecanımızı artıracak, umudumuzu yeşertecek yeni bir dönem başladı. Eğitimde deneme yanılma ile değil tecrübe ile iş tutacak bir ekip işbaşı yapıyor.

Eğitimde FETÖ belasını defetmiş, TEOG diye bir sistem kurmuş, müfredat ve ders kitaplarını ülkemizin yeni vizyonuna uygun hale getirme sürecini başlatmış, 28 Şubat zulmünün yaralarını büyük oranda sarmış ve birçok önemli çalışmayı başlatmış bir ekip, beş yıl sonra, nerede kalmıştık diyerek başlıyor.

Gün, gerçeklerle yüzleşme ve gerçek eğitim gündemine dönme günüdür. Öğretmenleri anlamsız tartışmalardan, öğrencileri sınav girdabından kurtarma günüdür. Türkiye Yüzyılı bizden özgüveni yüksek, ülkesinin değerlerini benimsemiş, teknoloji üreten, ahlaklı, dürüst, çalışkan bireyler yetiştirmemizi bekliyor. Bunun için eğitimde yarım kalan dönüşümü tamamlamamız gerekiyor.

Yeni Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Yusuf Tekin, birçok avantajı ile görevine başlıyor. Zor zamanlarda görev yaptı. Eğitimden hiç kopmadı, kendisinden ne beklendiğini ve ne yapacağını çok iyi biliyor. Eğitimin iyi niyetli bütün bileşenlerinin katkısını alacaktır. Eski dönemin husumetiyle yine çokça FETÖ saldırısına uğraması muhtemeldir. Ancak bu konudaki tecrübesi en önemli avantajı olacaktır.

Yeni dönemin başarılarla dolu geçmesi dileklerimle, görev alacak bütün ekibe başarılar diliyorum. Bütün çabamız Türkiye Yüzyılı ve çocuklarımız için olacak, hayırlı olsun.