Memur Sen, bağlı sendikalarının ardından, 7. Kongre sürecini tamamlayarak, yeniden dört yıllık bir mücadele yolculuğuna çıktı. Salgın sürecini birçok açıdan milat kabul edecek olursak, ülkemizin yine önemli bir seçime gittiği dönemde, 1 Mayıs günü yapılan kongrede verilen mesajlardan, bizim mücadelemizin ve hafızamızın aslında çok daha eskilere dayandığı anlaşılacaktır.

Özgürlük mücadelesi, yıllar süren zorlu dönemleri göze almayı gerektirir.. Egemen güç, ayrıcalıklarını kolayca bırakmak istemez. İnsanlık tarihi boyunca milyonlarca insan bu yolda canını vermiştir.. Bu mücadele bazen savaşlar yoluyla devletlerarasında verilmiş; inançlar, ideolojik farklılıklar, ırk ve mezhep ayrımı ve ekonomik ayrıcalıklar üzerinden çıkarılan kavgalar nedeniyle iç çekişmeler şeklinde göğüslenmek zorunda kalınmıştır.

Bizler, köklü tarihimize, yüzyıllar boyunca insanlığa adalet, huzur ve barış getiren şanlı geçmişimize rağmen, bir anda kendimizi çetin bir mücadelenin içinde bulmuşuz. Kaybettiğimiz topraklar daralan özgürlüklerimiz olmuş, biz güçlüyken sessiz kalanlar, dış bağlantılar kurmuş ve efendilerinden aldıkları güçle, içeride on yıllar süren korku, baskı ve yasaklar dönemini insanımıza yaşatmışlar.

Egemen güç zorda kaldığında ürettiği demokrasi masalını, kendilerine problem çıkaran geniş kitlelere çok görmüş ve darbelerle en temel insan haklarını çiğnemiştir. Ürettiği kavramların uyuşturduğu beyinler zamanla uyanmış, en yakınındaki uyuyanı uyarmış ve hep birlikte bu çifte standarda başkaldırmıştır.

Zulmü yapanlarla zulmü alkışlayanlar bir olmuş, yıllar içinde, giderek zora giren zulüm düzenlerini koruyabilmek adına yöntem değiştirmişlerdir. Şimdilerde bizden geçmişi unutmamız, yeni masallara inanmamız istenmektedir. En büyük korkuları geçmişe ışık tutmamızdır.

Şimdi geçmişe dair bu bilgiler ışığında, dağdakini bağdakini, içeridekini dışarıdaki, sağdakini soldakini yedeğine alarak, kendini gizleme ve bizi kandırma çabasında olanlara diyoruz ki sana söz; yaptıklarınızı unutmayacağız ve yapacaklarınızı deşifre etmeye, vesayetle mücadelemize devam edeceğiz. Kurucu genel başkanımızın dediği gibi; “Biz vesayeti deşifre etmek için kurulduk.”

Nasıl unutalım? Yasakladığınız Kur’an’ı, değiştirdiğiniz ezanı, yırttığınız başörtüsünü, kapattığınız okullarımızı, yarım kalan eğitimleri, sönen ocakları, dağılan aileleri…

Kolay mı zannediyorsunuz her an mesleğinden, ekmeğinden olma korkusuyla çalışmayı. Kendimi çıplak hissediyorum diyen kızlarımızla, mesleğinin ilk ayında şehit düşen öğretmenimizle nasıl yüzleşeceksiniz?

Bizim verdiğimiz mücadele, basit seçim tartışmaları ile karıştırılmamalıdır. Unutmayın, bu mücadelede biz galip geldik, siz geçmişinize sahip çıkamıyor ve olmadığınız gibi görünmeye çalışıyorsunuz.

Size söz, bu yalanlarınıza kanmayacağız.

Talat YAVUZ