Değişimin hızına yetişemiyoruz. Salgın sürecinin başında, dünyadaki üretim ve tüketim biçimlerinden, toplumsal hayatın her alanında büyük değişimlerin yaşanacağını konuşmuş ve zaman kaybetmeden uyum sağlamanın önemini vurgulamıştık.

Teknolojik gelişmeler insan hayatını kolaylaştırdığı kadar tehdit de edebiliyor. Günümüzde açlık ve güvenlik korkusu, belki de hiç olmadığı kadar insan hayatını tehdit ediyor. Bir yandan imkânlar artarken diğer yandan tehlike çanları çalmaya devam ediyor.

Ülkemiz son yıllarda değişimden nasibini almış ülkeler listesinin en başında yer alıyordur eminim. Her şeyden önce yönetim sistemimizle beraber siyasi dengeler değişti. Siyaseti çok yakından takip eden bir toplum olarak, önemli kırılma noktalarının yaşandığı son on yıl içindeki dalgalanmanın nerede duracağını hep beraber yaşayıp göreceğiz.

Sendikal mücadele de toplumdaki değişime ve yeni ihtiyaçlara göre kendini yenilemek ve geliştirmek zorundadır. Siyasi rekabetin öğüten, yok eden ve değersizleştiren özelliğine karşı sendikal mücadelenin değer yükleyen, anlamlandıran ve yücelten yönü en büyük avantajı olarak önümüzde duruyor.

Eğitim Bir Sen’in yıllar içinde özgürlükler ve en temel insan haklarını hayata geçirmek adına elde ettiği kazanımlar, bahse konu değişime meydan okuyan kazanımlar olmuştur. Başörtüsü yasağını savunanların bugün rol icabı da olsa helalleşme söylemleri bunun en bariz göstergesidir. Gelinen bu aşamayı, kazanımlarımız adına geleceğe kaygı ile bakanlar varsa iyi etüt etmeleri gerekir. Bir yüzü ile sevimli görünürken diğer yüzü ile tehdit edenlerin unuttuğu bir şey varsa o da özgürlükleri savunanlar asla yenilmezler.

Buradan bakarak geleceğe güvenle bakan sendikalar özgürlükleri, en temel insan haklarını savunan ve farklılıklara saygıyı ilke edinmiş sendikalar olacaktır. Değişim rüzgârları ne kadar sert eserse essin, duruşu ve hayata bakışı sağlam olan ve sürekli kazanımlar üreten bir sendika giderek güçlenecek, yerini sürekli tahkim ederek sadece üyesine değil bütün insanlığa kazandırmaya devam edecektir.

Teknolojinin gelişmesiyle işini kaybeden, güvenlik kaygısıyla özgürlük alanı daraltılan, adaletsiz dünya düzeni ile ekmeği küçülen, siyasi kamplaşmadan dolayı kafası karışan ve dönemlere göre renkten renge giren bürokrasinin zulmüne uğrayan ve bu yüzden geleceğe karamsar bakan kim varsa Eğitim Bir Sen’i takip etsin. Biz muhataplarımıza bu bakış açısıyla yaklaşacak, bu içerikte iletişim kuracak, bu dert ile dertlenecek ve gerekirse bu uğurda kavga vereceğiz.

İşi ile nesiller yetiştiren, derdi ile insanlığı kuşatan, sendikası ile tek yumruk olmuş Eğitim Bir Sen ailesi, üretimden gelen gücünün ve toplumdaki dönüştürücü mesleğinin farkındadır. Eğitim alanındaki kavgamız kuru bir kavga değil, gelecek nesilleri düzgün yetiştirme kavgasıdır.

Eğitimde doğru kaynaktan beslenme, doğru insanlarla çalışma ve güzel işler yapma gayretimiz bu yüzdendir. Bizi anlamayanların veya anlamak istemeyenlerin bize kaybettirdiği zamana üzülüyoruz sadece.

Görüşü ve duruşu ile geleceğe güvenle bakmaya ve üretmeye devam edeceğiz, bizi takip edin…